5 Ekim 2011 Çarşamba

Şifalı Bitkiler

ADAÇAYI (Salvia Officinialis L.): Daha çok Akdeniz ve Ege kıyılarında yetişmektedir. Tohumdan bahçelerde de yetiştirilir. Bazı türleri Habeş, Gümüşi, Mavi, ve Kızıl adaçayıdır. Tohumları Nisan veya Eylül ayında ekilir. Bir metreye kadar boylanır. Çiçekleri türlerine göre mavi, pembe, ya da beyazdır. Şifalı olan etkili maddesi kenarları tırtıllı, buruşuk gibi görünen beyazımsı yeşil yapraklarındadır. Bu yapraklar, çiçek açma mevsimi olan Haziran-Temmuz arasında toplanır. Gölgeli havalı yerlerde kurutulur.
* Soğuk algınlığı, hazımsızlık, bağırsak gazlarına karşı ve böbrek, mesane taşlarını kolay düşürmek için; 80 gr kadar adaçayı, 1 litre suda haşlanır. Suda yapraklar ne kadar çok beklerse çayın tadı o kadar acı olur. Şeker ve küçük bir parça limonla çay gibi içilir.
* Bademcik, ağız içi iltihapları ve diş eti çekilmelerinde; ise antiseptik olarak adaçayı ile gargara yapıldığında çok iyi sonuç alınır.
 

4 Ekim 2011 Salı

Tarım Takvimi-2

Haziran Ayı Tarım Takvimi

ZİRAİ MÜCADELE
1- Hububat sahalarında bu dönemde zararlı olan süne-kımıl ve ekim bambulu sürveyleri yapılarak m2' ' de 0,8 'den fazla süne ergini, 2'den fazla kımıl ergini veya 4'den fazla ekin bambulu ergini tespit edilmişse ilaçlı mücadele programı uygulanır. Teknik talimatlara göre zaman geçirilmeden önerilen ilaçlarla mücadelesi yapılır.
2-Tütün fideliklerinde çökerten (Damping-of) ve maviküf hastalıklarına karşı programlı ilaçlamalar yaparak tarlaya sağlıklı fide dikilmesi sağlanır.  Tarlada ise hava şartlarının yağışlı, nemli geçmesi durumunda, hava sıcaklıkları 27  oC ' nin altında seyrettiği sürece ilaçlamalara önerilen şekilde devam edilir. Dayanıklı çeşit tohum ekilmişse, tarla döneminde ilaçlamaya gerek olmaz. Normal şartlarda fidelikte 4-5 gün ara ile 10 defa tarlada 3-4 gün ara ile 5 defa ilaçlı uygulama yapılır. İhraç ürünü olması yaprakların değerlenmesi ile insan sağlını yakından ilgilendirdiğinden tütünde teknik talimatlar dışında asla ilaçlı uygulama yapılmamalıdır. Aksi halde insan hem sağlığı hem ülkemiz ekonomisi büyük çapta zarar görmektedir.
   

3 Ekim 2011 Pazartesi

Tarım Takvimi-1


Aralık Ayı Tarım Takvimi

ZİRAİ MÜCADELE
Aralık ayında zirai çalışmaların yoğunluğunun nispeten azaldığı bir dönem olarak bilinmekle birlikte, bu ayda;
Tohumluk ilaçlamaları: Buğdayın en önemli potansiyel hastalığı olan sürme, uygun şartlarda üründe % 85 zarara neden olabilmektedir. Bu nedenle tohumluklar ilaçlanmadan ekilmemelidir. Çiftçilerimiz tohumluk yapacak oldukları buğdaylarını Köylerdeki Tarım İl Müdürlüğümüze ait selektörlerden geçirerek;  Yabancı maddeler, ot tohumları, kırık ve cılız danelerden de temizlenmiş olur ve sürme hastalığına karşı önerilen ilaçlarla ilaçlamalıdırlar.  Ayrıca ilkbaharda zabrus zararlısı görülen kesimlerde ekilecek tohumluklar zabrusa karşı tohumluk ilaçlaması yapılmalıdır.
Tohumluk olarak ilaçlanan buğdaylar veya alınan tohumluklar, un ve hayvan yemi olarak kesinlikle kullanılmamalıdır.

Doku Kültürü

BİTKİ DOKU KÜLTÜRÜ
                                                                                                                                                                                       Yeni doku, bitki veya bitkisel ürünlerin elde edilmesi amacıyla, bütün bir bitki ya da hücre, doku ve organ gibi bitki kısımlarının steril şartlarda ve yapay besin ortamlarında kültüre alınması işlemidir.
Aşağıda sıralanan amaçlar için yapılır:
** Bitkilerin klonal  olarak hızlı çoğaltılması
** Geleneksel yöntemlerle kolay çoğaltılmayan bitkilerin çoğaltılması
** Patojenlerden arî bitki elde edilmesi
** Islah amaçlı çalışmalar
** Somaklonal varyasyonların oluşturulması
** Haploid bitkilerin elde edilmesi
** Bitki gen kaynaklarının muhafazası
** Biyokimyasal ürünlerin (sekonder metabolitlerin) elde edilmesi

Biyoteknoloji

Dünya nüfusunun hızla artması ve daha kaliteli besinlere duyulan gereksinim biz bitki bilimcilerinin işini her gün biraz daha güçleştirmektedir. Ancak mevcut koşullarda biyolojik çeşitlilikle beraber hedeflenen amaçlara ulaşmamıza yardımcı olabilecek çok çeşitli araçlar mevcuttur.

1 Ekim 2011 Cumartesi

Seraçılık

.1. Seranın Önemi ve Tanımı
Ülkemizde kırsal kesimde nüfusun tutulmasının en önemli sorunların dan biri toprak sermaye büyüklüğüdür. Artan nüfus, gittikçe parçalanan ara her geçen gün küçük alanlarda, daha fazla yararlanmayı gerektirmektedir.

30 Eylül 2011 Cuma

Gıda Üretimi

Yediğimiz içtiğimiz gıda maddelerinin belirli bir süre sonunda bozulduğunu hepimiz biliriz.

Bu dersimizde gıdaların bozulmasına yol açan etkenleri sizlere tanıtacağız. Sizde bu etkenleri ortadan kaldırarak veya kontrol altına alarak daha uzun süre dayanmalarını ve sağlıklı olarak tüketilmelerini sağlayacaksınız.

 

Sanayi Bitkileri


Yİ BİTKİLERİ
Sanayi, ham maddelerin atölye ve fabrikalarda işlenerek kullanıma ve tüketime hazır hale getirilmesi işlemleridir. Sanayi için gerekli olan ham maddelerin büyük kısmı, topraktan ekme, dikme ve çıkarma yoluyla elde edilen maddelerdir. Yani bunlar tarım ürünleri ve madenlerdir. Aslına bakılırsa sanayi için ham madde olmayan toprak ürünü yoktur.
Mesela “tahıllar” başlığı altında incelenen buğdayı, bisküvi ve makarna gibi besin sanayisinde önemli yeri olan ürünlerin ham maddesidir.

29 Eylül 2011 Perşembe

Yağ Bitkileri

 


SOYA FASULYESI TARIMI

ÖNEMI
Soya dünyada önemli bir yag bitkisi olup üretimde 1. sirayi almaktadir. Ülkemizdeki yag bitkisi üretimi tüketimi karsilamadigi için bu açik ithalat ile kapatilmaktadir. Bu sebeple Tarim Bakanligi tarafindan Soya, prim ödenen bitkiler arasina alinarak Soya üreticisine kilogram basina destekleme primi ödenmektedir.
Soya bitkisi, tanesindeki ortalama %18-20 yag, %40 protein, %30 karbonhidrat, % 5 mineral madde (fosfor, potasyum, kalsiyum, kükürt, magnezyum vb) ve çok sayidaki vitaminlerle (en çok A ve B), ayrica proteinin yapisinda zengin ve degerli amino asitler bulundurmasi nedeniyle, ""harika bitki"" olarak da anilmaktadir.Ülkemizde genelde hayvan beslemede vazgeçilmez yem olarak kullanilan soya üretimimiz yetmedigi için ithal edilmektedir.
 

28 Eylül 2011 Çarşamba

Mekanisazyon

Toprak İlaçlama Makinaları

Bitki korumanın amacı, bitkilere zarar veren böcek, mantar ve yabancı otları öldürerek, virüslerin neden olduğu hastalıkları yok ederek bol ve kaliteli bir ürün alınmasını sağlamaktır. Bitki koruma makinelerinin görevi de; mantarlar, böcekler, diğer hayvani zararlılar ve yabancı otların mücadelesinde kullanılan kimyasal mücadele ilaçlarını tekdüze olarak bitkilere veya toprağa dağıtmaktır.

Sebze Yetiştiriciliği

Domates Yetistiriciliği

Domates Tek yıllık bir bitkidir. yaklaşık 1900 yıllarında Adana’da yetiştirilmeye başlanmıştır.Anavatanı Peru dur.Ucuz ve bol vitamin kaynağı olan domates besleyici ve lezzetli özelliğinden dolayı dünyanın birçok ülkesinde en çok üretilen sebzelerdendir. Turfanda olarak yetiştirilebilmesi nedeni ile her mevsimde tüketilebilmektedir. İçinde A, B1, B2, C, K vitaminleri, niacin, protein, yağ, karbonhidrat, potasyum, kalsiyum ve demir bulunur. Taze olarak yenildiği gibi salça, domates suyu, konserve turşu, reçel, ketçap, şeklinde de tüketilmektedir. 5-6 kg domatesten yaklaşık 1 kg salça elde edilebilir.

Meyveçillik

Meyveciliğin Ülkemizdeki Yeri


Meyveler sağladıkları kalori, vitamin, madensel maddeler ve güzel görünümleri sayesinde iştah üzerine yaptıkları etkiler bakımından beslenmemizde çok önemli bir yer tutmaktadır.

Ayrıca meyve suyu, konserve, reçel, marmelat, pekmez ve kurutma teknolojilerinin de hammaddesini oluştururlar.

İşte bu dersimizde bu kadar önemli bir yeri olan meyveciliğimizin Türkiye'deki yeri ve durumunu öğreneceğiz.

Meyve Yetiştiriçiliği-2

Elma Yetiştiriciliği



l. GİRİŞ
Kültür elması (Malus communis Lam.) yetiştiriciliği ülkemiz genelinde yapılmaktadır, fakat en uygun kültür merkezleri yabanisinin yayılma alanlarına paralel olarak Kuzey Anadolu’da bulunmaktadır. Kuzey Anadolu, Karadeniz Kıyı Bölgesi ile İç Anadolu ve Doğu Anadolu yaylaları arasında ki geçit bölgeleri ve son yıllarda Güneyde Göller Bölgesi elmanın önemli yetiştiricilik alanlarını oluşturmaktadır.
Dünyada elma üretiminde Türkiye; Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa’dan sonra dördüncü sırayı almaktadır. Türkiye’de 1988 yılında toplam elma ağacı sayısı 39 780 000 adet ve üretim 1 950 000 ton iken; 1998 yılında ağaç sayısı 38.000.000 adet ve üretim 2 450 000 ton’ a ulaşmıştır. Ayrıca ortalama ağaç verimi 1988 yılında 62.5 Kg iken 1998 yılında 64.5 Kg ‘a yükselmiştir.  

Meyve Yetiştiriçiliği-1

Kayısı Yetiştiriciligi

Türkiye hem sofralık hem de kurutmalık kayısı üreten ülkelerin başında yer almaktadır. Sofralık ve erkenci kayısı üretimi açısından Ege ve Akdeniz Bölgeleri büyük bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin değerlendirilmesinde kaliteli ve erkenci çeşitlerin sayılarının artırılması önemlidir.
Kayısı, nispi nemin çok yüksek olduğu Karadeniz sahilleri ve kışları çok soğuk geçen Doğu Anadolu Bölgesinin bazı kesimleri dışında, Türkiye’nin hemen her yerinde yetişmektedir. Erken çiçeklenen bir meyve türü olduğundan, ilkbahar geç donlarından çok etkilenmektedir.

27 Eylül 2011 Salı

Tarla Bitkileri

             Buğday

GÜN 31 EKMEKLİK


Morfolojik Özellikleri :
1. Kılçıklı ve beyaz kavuzlu, 
2. Başakları uzun, orta-sık ve yarı yatık, 
3. Kırmızı,sert taneli,
4. Başakta tane sayısı yüksek,
5. Sağlam saplı ve orta boyludur.

Tarımsal Özellikleri :                   
1. Alternatif gelişme tabiatında,
2. Yabancı otlarla rekabeti iyi,
3. Soğuğa, kışa ve kurağa dayanıklı,
4. Gübreye reaksiyonu çok iyi,
5. Harman olma kabiliyeti iyidir.

Verim Özellikleri: 300-400 kg/da

Yem Bitkileri

        

 Kışlık fiğ

Soğuğa ve kuraklığa dayanıklı tek yıllık bir fiğ türüdür. Doğu Anadolu ve İç Anadolu koşullarında kışa en iyi dayanan baklagil yem bitkisidir. Özellikle kıraç alanlara tavsiye edilmektedir. Macar fiği kıyı bölgelerimizde oldukça zayıf gelişmektedir. Bu bölgelerde Macar fiği yerine yaygın fiğ veya tüylü fiğ tercih edilmelidir.

Bitki Hastalıkları-2

                                                          Akdeniz Meyve Sineği

Ceratitis capitata


Tanımı ve Yaşayışı: Erginleri genellikle ev sineğinin 2/3'ü büyüklüğündedir. Vücudun genel rengi sarımsı kahverengidir. Baş sarı, gözleri büyük, yeşil madeni pırıltılı, kenarları kırmızıdır. Kanatları geniş olup üzerinde siyah ve soluk kahverengimsi şeritler vardır. Yumurtaları mekik şeklinde ve beyazdır. Larvası beyaz ve bacaksızdır. Pupa koyu kahverengi renkte olup, fıçı şeklindedir.

Bitki Hastalıkları-1

1.HASTALIK ETMENLERİ
1.1.Funguslar
Bütün yüksek bitkiler mutlaka birkaç fungusun tehdidi altında bulunmaktadır. Funguslar tek başına bitkiler üzerinde büyük kayıplar meydana getirebilir. Bunlar gelişme halinde olan bitkiler üzerinde olabileceği gibi hasat sonrası ürünlerde de büyük zarar yapabilir.
Funguslar besinlerini ya canlı organizmaları enfekte ederek, parazit olarak ya da ölü maddeler üzerinden saprofit olarak sağlar. Yalnızca ölü maddelerle beslenenlere obligat saprofit, yalnızca canlıya gerek duyanlara ise obligat parazit adı verilir. İki grup arasında bulunan grup ise fakültatif parazittir.

Bitki Besin Eksiklikleri

Azot Eksikliği

Bitki büyümesi ve ürün üzerine önemli etkileri olması nedeniyle, bu elementin yetersizliğinde büyüme hızla durmakta ve klorofil parçalanmakta ve klorozlar ortaya çıkmaktadır.Bu belirtiler bitkilere veya toprağa N uygulaması ile giderilebilmektedir. Noksanlığın şiddetine bağlı olarak bitki boyu kısalmakta, gövde incelmektedir.Tahıllarda kardeşlenme azalmakta, yaprak gelişimi engellenmekte, özellikle genç yapraklar küçülmektedir. Noksanlıktan dolayı bitkide karbonhidrat birikimi kırmızı, kırmızımsı-mor renklenmeye yol açmaktadır.


26 Eylül 2011 Pazartesi

Arıçılık


Ana Arı  ve Önemi

A- Ana Arının Önemi
Arı ömrünün çok kısa oluşu, doğadaki kaynakların zamanında ve en iyi şekilde değerlendirilmesini gerektirir. Polen kaynaklarının bol olduğu ilkbahar aylarında koloni gelişmesini tamamlayabilmeli, nektar akış döneminde de yeterli bal toplayabilmelidir. Verimli ve kazançlı bir arıcılık için oluşması gereken bu şartlar direkt olarak koloninin sahip olduğu ana arının genetik ve fiziksel özelliklerine bağlıdır.
On binlerce işçi arı ve gerektiği kadar erkek arı bulunan kolonide tek başına bulunan ana arı, koloninin bütün gelişme ve verimliliğine yön verir. Bu nedenle ana arı yetiştiriciliği ve kullanımı teknik arıcılıkta büyük önem taşır. Yetiştirilsin veya satın alınsın, kolonide genç ve kaliteli ana arı bulundurulması ve bunun sonucunda güçlü kolonilerle çalışılması ekonomik arıcılık için bir zorunluluktur.

Balıkçılık

    Balık Yetiştiriciliği

 Balık yetiştiriciliği binlerce yıldan beri bilinen, yapılan ve diğer sektörlerle işbirliği içinde çalışan bir tarım koludur. Sanayi sektörü balıkçılık için, makineler, yemlikler, ekipmanlar üretir. Yem sanayi yemini yapar. İnşaat Sektörü havuzlarını, kuluçkahanelerini, işleme yerlerini inşa eder. İlaç sektörü ilacını aşısını üretir. Onun için balıkçılık, ekonominin önemli bir koludur. Dünyada en çok sazan ve alabalık yetiştiriciliği yapılmaktadır. Sazan yetiştiriciliği, dünyada 2-3 bir yıl, alabalık yetiştiriciliği ise yaklaşık 100 yıldır yapılmaktadır. Ülkemizde ise her iki balık ancak yaklaşık 20 yıldır yetiştirilmektedirBalık eti, protein bakımından koyun ve sığır gibi diğer hayvansal gıdalara göre daha iyidir. Çünkü yağ oranı onlara nazaran düşüktür. Daha besleyicidir ve lezzetlidir. Hazmı, kısa zamanda ve kolayca olmaktadır. Bu yüzden özellikle midesinden şikayetçi olanlara, hastalıktan sonra iyileşme döneminde olan insânlara, bedeni faaliyeti az olan meslek mensuplarına tavsiye edilmektedir. Bunun dışında, çocuklar ve yaşlılarda çok kolay ve rahatça balık yiyebilirler.

 

25 Eylül 2011 Pazar

Büyükbaş Hayvançılık

Büyükbaş Hayvanda Soykütügü Belgesi

1.  Amaç:
Soykütüğüne kayıtlı sığırlara, kayıt niteliklerine bağlı olarak belge verilmesi işlemlerinin düzenlenerek birörnek hale getirilmesi bu talimatın amacıdır.
2.  Yetki:
  • Soykütüğü belgesi düzenleme yetkisi, Bakanlık ve Bakanlığın yetki verdiği kuruluşa aittir.
  • Soykütüğü belgesi düzenlenmesi, Türkiye’de tek bir merkezde yapılır. Düzenlenen belgeler belge talep eden ve soykütüğü sistemini yürütmeye yetkili kuruluşa verilir.
  • Belgelerde, düzenleyen ve soykütüğü sistemini yürüten kuruluşun imzası ve mühürü olmalıdır. Aksi halde belgenin hiçbir geçerliliği yoktur.

Küçükbaş Hayvançılığı-3

KOYUNLARIN BARINAKLARI

Koyunlardan hedeflediğimiz verimi alabilmemiz, karlı bir koyunculuk yapabilmemiz; bakım ve beslemenin yanında onları uygun ortamlarda barındırmamıza da bağlıdır. Bu nedenle de iyi bir koyun barınağının nasıl olması gerektiğini bilmemiz gerekir. Şartlara uygun olmayan, rutubetli, havasız, sıkışık barınaklar koyunların hastalanmasına ve verim düşüklüğüne neden olurlar. Koyunların ırkı, yetiştirme yönü, bölgenin iklim şartları göz önünde bulundurularak sürü için en uygun barınak yapılmalıdır. Koyunlar sahip oldukları yapağı örtüsü nedeniyle, dış etkenlere sığırlara göre daha dayanıklı olurlar. Bu nedenle koyun barınaklarını pek pahalı olmayan basit düzenlemeler biçiminde yapmak daha ekonomik olur.

 

Küçükbaş Hayvançılığı-2


KOYUNLARDA DAMIZLIK SEÇİMİ

Sürüde verimi yüksek olan hayvanları barındırırsak, kaliteli bir sürü olur. Böylece, karlı bir hayvancılık gerçekleşir. O halde yetiştirici ister az verimli yerli ırk, ister yüksek verimli kültür ırk veya bunların arasında melez koyun yetiştirsin, mutlaka kullanacağı hayvanların en iyilerini işletmesinde bulundurmalıdır. Bunun için, verimi yüksek hayvanları bilmek, tanımak gerekir. Yani, damızlık hayvanı seçebilmek gerekir. Nasıl olmalı damızlık koyun? Yaşı, başı, kaşı-gözü nasıl olmalı? Ne zaman sürüye alınmalı, ne zaman sürüden atılmalı? Bu dersin içinde damızlık seçimi ile ilgili pek çok teknik bilgi, bulacaksınız.

 

Küçükbaş Hayvançılığı-1

Koyun yetiştiriciliği et üretimi, süt üretimi, yün üretimi ve deri üretimi açısından ülke ekonomisinde önemli yer tutmaktadır. Önceki yıllarda 40 milyonun üzerinde olan koyun varlığımız, son yıllarda azalma göstermiştir. Halen yaklaşık 30 milyon koyuna sahibiz. Koyun varlığımızın sayıca azalmasına karşın yıllarla birlikte ülke nüfusunun arttığını göz önüne aldığımızda, koyunculuğumuzun mutlaka geliştirilmesi gerektiği anlaşılır. Ayrıca toplum olarak koyun eti tüketim alışkanlığımız ve özellikle damak zevkimize dayanan kuzu eti talebinde bir azalma söz konusu değildir.

Tavukculuk

Ülkemiz tavukçuluğu hayvancılığımız içerisinde en hızlı gelişen bir sektördür. Modern teknolojiyi uygulamada ileri ülkeler seviyesinde entegre tesislere sahiptir. 1950‘den itibaren gelişmeye başlayan,1970’li yıllardan sonra ticari mahiyette işletmelere dönüşen tavukçuluk sektörü, 1980’den sonra damızlıkçı işletmelerin kurulmaya başlaması ve 1987’de Bakanlığımızca Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu uygulaması ile bugün ülke ihtiyacının dışında oldukça büyük bir ihracat kapasitesine ulaşmış durumdadır.
2008 yılı sonu itibarı ile Bakanlığımızca işletme-kümes numarası ve çalışma izni verilen 1.075 adet ticari yumurtacı , 8.948 adet ticari etlik ve 258 adet damızlık olmak üzere 10.281 adet kanatlı işletmesi mevcut olup,bu işletmelerde11.543 adet ticari etlik, 3.059 adet ticari yumurtacı ve 1.548 adet damızlık olmak üzere  toplam 16.150 adet kümesle faaliyet göstermektedir.Ayrıca 90 adet  kuluçkahane mevcuttur.
 Bakanlığımız, ucuz ve sağlıklı protein kaynağı olan beyaz et  ile yumurtanın halkımız tarafından kolay ve en uygun fiyatla temin edilebilmesi için, kanatlı üretiminin yönlendirilmesi ile ortaya çıkan ve çıkabilecek aksaklıkların önlenmesi faaliyetlerinde bulunmaktadır.

Besicilik

Sayın üreticimiz; hayvancılık konusunda yapacağınız yatırımlarda Bakanlığımızın sunduğu hizmetlerden yeterince yararlanabilmek için taşrada Bakanlık İl ve İlçe Müdürlüklerimize merkezde Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüğümüzün ilgili birimlerine baş vurmanız yeterli olacaktır.
Bakanlığımızca hazırlanan Hayvancılığın Desteklenmesi Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı 10 Mayıs 2000 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak uygulanmaya başlanmıştır. Bu çalışmayla, hayvan ırkının ıslahı ve hayvancılığın temel girdisi olan kaliteli kaba yem üretiminin artırılarak yem açığının ortadan kaldırılması amaçlanmıştır

Kürk Hayvancılığı

Kürk hayvanı üretimi, kürk elde etmek amacıyla yapılan bir hayvancılık dalıdır. Doğal dengeyi bozuyor gibi görünen bu hayvancılık dalı, doğal dengenin, özellikle doğal hayvan populasyonunun korunmasında önemli bir fonksiyon üstlenmektedir. Kürk giyme veya kullanma isteklerinin önlenememesi nedeniyle artan talebe cevap verebilmek için, avlanarak elde edilen postlardan kürk yapılmaktadır. Kürk yapımında, kurşun deliği olan postlar kalitesiz olduğundan , avlanma yönteminde tuzak veya ilaç kullanımı önerilmektedir. Bilindiği gibi doğada bu yöntemle , kürk hayvanı dışındaki hayvanlar da aynı derecede yakalanma şansına sahiptirler. Bu olay da, hem doğadaki hayvanların doğal dengesi bozulmakta, hem de doğada bulunan yemlerle dengesiz beslenen hayvanlardan elde edilen postlardan yapılan kalitesiz kürkler piyasaya sürülmektedir.


Sulama

 Sulamanın Tanımı  
Sulama genellikle, bitki gelişmesi için gerekli olan ancak doğal yollarla karşılanamayan suyun, çevre sorunu oluşturmadan, toprağa verilmesi şeklinde tanımlanır. Bununla birlikte, sulama daha kapsamlı bir tanımlamayla aşağıda belirtilen altı amaçtan birisi veya bir kaçı için suyun toprağa uygulanmasıdır.

24 Eylül 2011 Cumartesi

Gübreleme

Tarımsal üretimin artırılması için, toprak işlenmeli, ekilmeli, sulanmalı, hastalık ve zararlılarla mücadele edilmelidir. Bütün bu işlemlerin yanısıra bitkiyi besleyici, üretimi artırıcı çarelere de başvurmak gerekir.
Bitkiler de insanlar ve hayvanlar gibi gelişmeleri için beslenmek zorundadırlar. Bitkiler besinlerinin büyük bir kısmını topraktan kökleri vasıtasıyla alırlar. Toprakta, yetiştirilen bitkilerin ihtiyacını karşılayacak miktarda besin maddesi yoksa, gübreleme vasıtasıyla toprağa bitki besin maddesi verilmesi gerekir. Toprak eğer beslenmezse, bir süre sonra besin maddelerinin eksilmesi nedeniyle üretim azalır. Yeterli ve kaliteli ürün alabilmek için toprağın beslenmesi gerekir. Bu dersimizde gübre nedir, gübreleme nedir, gübre çeşitleri ve gübrelerin yapısında neler bulunduğunu ve gübrenin bitkiye ve toprağa sağladığı faydaları göreceğiz. unutma!....

23 Eylül 2011 Cuma

Kooperatifcilik

Birlikten kuvvet doğar. Kooperatifçilik ise birlikte iş yapma, birlikte çalışma, kısaca iş birliğidir.
Kooperatif, ortakları için bir menfaat unsuru, yöneticiler için bir ekonomik faaliyet, çalışanlar için bir iş, devlet için de bir kalkınma aracıdır.
Bizde bu dersimizde kooperatifçiliğin önemini, anlamını ve tarihi gelişimini anlatacağız.

Organik tarım

AVRUPA BİRLİĞİ’ NDE ORGANİK TARIM

Organik tarım yüzyıllardır sayısız köyde ve çiftçilikle uğraşan topluluklarda geleneksel tarım uygulaması şeklinde görülmüştür. Yöresel çiftçiler deneme yanılma ile elde ettikleri sonuçları bir jenerasyondan diğerine aktarmışlardır. Organik tarımın modern dünyada yer almaya başlaması ise, 1960’larda çiftçi ve tüketicilerin bitkisel ve hayvansal üretim sırasında oldukça fazla kimyasal kullanıldığını, bunun dünya ve insanlar için korkunç sonuçlar ortaya çıkaracağını fark etmelerinden sonra olmuştur.

Topraksız Tarım

Topraksız tarım; her türlü tarımsal üretimin durgun veya akan besin eriyiklerinde, sis şeklinde verilmiş besin eriyiğinde veya besin eriyikleriyle beslenmiş katı ortamlarda gerçekleştirilmesidir. Topraksız tarımın amacı; bitkilerin gelişmesini besin solüsyonu yardımıyla sağlamak, bitkilerin besin madde ve su gereksinimlerini stres oluşturmadan karşılamak ve bunu en ekonomik bir şekilde gerçekleştirmektir. Topraksız tarım aslında örtüaltı (özellikle seralarda) yetiştiricilikte uygulanan ancak son zamanlarda açıkta da kullanılmaya başlanan bir yetiştiricilik yöntemidir.