28 Eylül 2011 Çarşamba

Sebze Yetiştiriciliği

Domates Yetistiriciliği

Domates Tek yıllık bir bitkidir. yaklaşık 1900 yıllarında Adana’da yetiştirilmeye başlanmıştır.Anavatanı Peru dur.Ucuz ve bol vitamin kaynağı olan domates besleyici ve lezzetli özelliğinden dolayı dünyanın birçok ülkesinde en çok üretilen sebzelerdendir. Turfanda olarak yetiştirilebilmesi nedeni ile her mevsimde tüketilebilmektedir. İçinde A, B1, B2, C, K vitaminleri, niacin, protein, yağ, karbonhidrat, potasyum, kalsiyum ve demir bulunur. Taze olarak yenildiği gibi salça, domates suyu, konserve turşu, reçel, ketçap, şeklinde de tüketilmektedir. 5-6 kg domatesten yaklaşık 1 kg salça elde edilebilir.

Domates Çeşitleri
pearson ve Sc 2121, Sofralık-Start F1, Epona F1, Red Top, Sc2121, S.Million ve S.Gold gibi çeşitler tavsiye edilebilir.

Pearson: Yuvarlağa yakın oldukça düzgün şekilli kırmızı renkli eti dolgun, çok lezzetli, şartlara kolaylıkla adapte olabilen çeşittir. Vejetasyon süresi uzundur. Sofralık olduğu kadar kuru maddece zengin olması ile salçalığa da fevkalade elverişlidir. Salça renginin tabii olarak kırmızı olması beğenilmektedir. 1 kg ortalama 7-9 adet gelmektedir. Nakliye ve Verticellium hastalığa karşı dayanıklıdır.
Sc.2121: Geçci ve erkenci çeşitlerinin olması üretimde devamlılığı sağlaması bakımından avantajlıdır. Ayrıca meyve kalitesi yüksek, nakliyeye dayanıklı yüksek verimli ve sofralık bir çeşittir.

Domates İklim İsteği
Domates ılık ve sıcak iklim meyvesidir. Soğuklardan çok zarar görür. Sıcaklık -2,-3 ° C düştüğünde bitki tamamen ölebilir. Gereğinden fazla sıcaklık ve nem ise bitkide hastalıkların meydana çıkmasına, sıcak ve kuru rüzgarlarda, fazla miktarda çiçek dökülmesine sebep olur.
Domateslerde normal bir gelişmenin meydana gelebilmesi için, sıcaklığın en az 16-19 ° C’lerde olması denemelerden anlaşılmıştır. Sıcaklık 13 ° C’nin altına düştüğünde olgunlaşmanın geciktiği ve mahsul miktarının çok azaldığı görülmüştür. Domates çiçek tozları 10 ve daha yukarı derecelerde, en iyi olarak 27 ° C civarında istenilen şekilde çimlenerek döllenme yapabilmektedir. Yüksek sıcaklıklarda bitki döllenme yeteneğini ve gelişmesini kaybetmektedir.

Domates Toprak İsteği
Domatesin toprak isteği; kumludan killiye kadar her tür toprakta yetişebilir. Derin, geçirgen su tutma kabiliyeti iyi humus ve besin maddelerince zengin tınlı toprakları sever. Kumlu tınlı topraklarda erken ürün verir. Çorağa oldukça dayanıklıdır. En uygun toprak reaksiyonu pH 6.5 civarındadır.

Domates Ekim NöbetiKışlık sebzelerden sonra domates ekilebilir. Baklagiller domates için iyi bir ön bitkidir. Domates dikilen bir yere, en az 5 yıl domates dikilmemelidir. Bölge’mizde domatesle nöbete girebilecek bitkiler pamuk ve buğdaygillerdir. En iyi ekim nöbeti; Buğday+2.ürün+Domates şeklinde uygulanabilir.

Domates Toprak Hazırlığı

Domates bitkisi derin köklü bir bitki olduğu için, toprağın derin sürülerek, dikkatle hazırlanması gerekir.Sonbaharda pullukla derince sürülen tarla ilkbaharda ve uygun tavda yine pullukla sürülür. Sürümle birlikte 2-4 ton yanmış ahır gübresi atmak yararlı olur. Sonra tırmık, tapan veya diskaro çekilerek kesekler kırılır.Domates yetiştiriciliğinde sıra arası ve sıra üzeri mesafesi çeşidin yer ve sırık olmasına göre değişmektedir.

Ekim ve Dikim

Ekim yapılırken metrekareye 5-6 gr tohum gelecek şekilde sıravari veya serpme olarak yapılır. 250-400 bin adet tohumu 1 kg gelir.Sıravari en iyi yoldur. Ekimden sonra tohumların üzeri 1 cm kadar kalınlıkta harçla örtülür ve hafifçe bastırılarak süzgeçli kovalarla tohumların bulunduğu kısma inecek kadar çimlenme suyu verilir.Yer domatesi için sıra arası 140-150 cm sıra üzeri 40-50 cm sırık domateslerde ise sıra arası 75-80 cm, sıra üzeri 40-50 cm olacak şekilde dikim yerleri hazırlanmalıdır.
Tohumlar çimlenip 5-6 yapraklı olduktan sonra hazırlanan karıklara 40 cm aralıkla fide çukurlarına son donların kalktığı Nisan ayının ikinci haftasında bu çukurlara fideler dikilir. Dikim, fidelerin 2/3’ü toprağa girecek şekilde yapılır. Daha sonra karıklara can suyu verilir. 3-4 gün sonra kontrol edilerek tutmayan fideler yenilenir.
Domates Gübrelemesi
Vejetasyon süresi uzundur.Besin maddelerince zengin toprakları sever. Domates yetiştiriciliğinde bilhassa erken mahsul almada fosforlu gübreler önemlidir.Toprağın yapısına göre değişmelkle birlikte,genellikle Şubat ayı içinde önce dekara 2-3 ton iyi yanmış çiftlik gübresi, fosforlu gübre triple süperfosfat formunda ve dönüme 22 kg olarak verilmelidir. Bu gübre dikimle beraber açılan bantlara serpilir. Azotlu gübre amonyum sülfat formunda ve dekara 56 kg olarak serpme şeklinde yarısı dikimle diğer yarısı da birinci sulamadan önce toprağa hafifçe serpilir.

Domates Sulaması

Kültür bitkileri arasında özelliklede meyveleri yenen sebzelerde sulama, tohumların çimlenme devresi, gelişme devresi ve nihayet mahsul devresi olmak üzere başlıca üç esas devrede önemli rol oynar.Domates yetiştiriciliğinde bitkiler üzerinde ilk meyveler görülünceye kadar sulamadan kaçınmalıdır. Bu devreye kadar çapa yapılır. İlk meyveler görüldükten sonra sulama önem kazanır ve mevcut şartlara göre uygun periyotlarla yeteri kadar sulama yapılmalıdır. Nihayet olgunluk devresine girip hasat başladıktan sonra bu devrede pratik bir kaide olarak her toplamayı takiben mutlaka su verilmelidir.Sulama yapılırken,suyun bitkinin yapraklarına değmemesine özen gösterilmeli yoksa yapraklar çamurlanır ve hastalığa yakalanması kolaylaşır.Kurak bölge şartlarında domatesin su ihtiyacı genel olarak şöyle bir dağılım gösterir;
Mayıs ayında 3 günde bir su
Haziran ayında 2 günde bir su
Temmuz ayında 6 günde 5 su
Ağustos ayında 7 günde 4 su
Eylül ayında haftada bir olmak üzere toplam 18 kez sulanmalıdır.


Domatesin Bakım
Fideler esas yerlerinde gelişmeye başladığı andan itibaren yaklaşık 2 hafta sonra birinci çapa yapılır. Birinci çapadan 2-3 hafta kadar sonra ikinci çapa yapılır. Yabancı otlar yok edilir. Kaymak tabakası kırılır ve toprağı havalandırmak topraktaki rutubeti muhafaza etmek maksadıyla sıra aralarında birkaç defa çapa yapmak çok faydalıdır.
Ayrıca sulamada su yolu üzerine düşen dallar masura üzerine alınır ve boğaz doldurma işlemi yapılır.

Domateste Verim ve Maliyet
Verim
Açıkta domates üretiminden 3600-4000 kg/da ürün alınmaktadır.


Maliyet
Bir dekar domates üretimi için 206.78 sa/da insan işgücü, 2.22 sa/da makine işgücü gerekmektedir.

Biber Yetiştiriciliği
Biber mutfakların en vazgeçilmez sebzelerinden biri olup, taze ve salça halinde yemeklere renk ve tad verir. Ayrıca salata, turşu ve toz halinde bol miktarda değerlendirilir. Yeşil biber C vitamini yönünden oldukça zengindir.içeriğinde bulunan capsicin maddesinin oranına göre meydana gelen acılık iştahı arttırıcı vasfı ile birlikte sindirim sistemine bir çeşit dezenfekte edici madde olarak etki eder.
Çeşitler 11-B-14, İnce tatlı sivri, Çarliston Bağcı ve Ege .
ortalama verim 8072 kg/da -7000 kg/da arasıdır.
Ülkemizin bir çok yerinde yetiştirilen Biber çeşitleri şunlardır ;
Çarliston Biberler: Uzun biberler r daha iri, daha kalın duvarlı ve etli olduklarından ayrı bir grup teşkil etmektedirler. Sarı ve yeşil renkli çeşitleri olduğu gibi lezzetleri de acı veya tatlı olmaktadır.

Sivri Biberler: Bu grupta uzun, narin yapılı, genelde orta koyulukta yeşil renkli, ince duvarlı, genelde tatlı bazen acı biberlerle, daha koyu yeşil, daha kalın duvarlı, oldukça sert dokulu, daha kısa boylu, acı ve tatlı çeşitleri içeren uzun koyu yeşil biberler yer almaktadır.
İri kırmızı Biberler: Uzun, kırmızı renkli biberlerin bulunduğu gruptur. Özellikle acı olanlar daha ziyade kırmızı toz biber üretiminde ve aynı zamanda pastırma yapımında geniş ölçüde kullanılır. Bu grupta yer alan daha tatlımsı çeşitler ise çoğunlukla biber salçası yapımında ve evlerde özel şekilde hazırlanan turşu yapımında kullanılır.

Dolmalık Biberler: Yuvarlak iri biberler grubunu teşkil eden bu biberler sarı veya muhtelif tonda yeşil renklidirler. Renk, irilik ve duvar kalınlıkları oldukça değişiklik gösterir.

Konik Biberler: Yeşil veya sarı renkli, kalın duvarlı, çoğunlukla tatlı bazen acı olan bu biberler tamamen kızardıklarında daha ziyade biber salçası ve kırmızı toz biber yapımında kullanılır.
Domates Biberleri: Şekli domatese benzediğinden bu isimle anılmaktadır. Kırmızı renkli, dolgun etli ve tatlı lezzetli olan bu biberler ülkemizde salça üretiminde kullanıldığı gibi içi doldurularak turşu halinde değerlendirilmektedir.
İklim İsteği
Biber ılık ve sıcak mevsim meyvesidir. Soğuklara karşı çok hassastır. Yetiştirme devrelerinde sıcaklık sıfırın altında 2-3 dereceye düştüğünde tamamen ölür. Bu nedenle yastıklarda yetiştirilen fidelerin açıktaki yerlerine dikimi ilkbaharda don tehlikesi tamamen kalktıktan ve toprak ile hava sıcaklık şartları uygun bir hal alınca yapılmalıdır. Biber bitkisinde hava sıcaklığı 15 derecenin altına ve 32 derecenin üzerine çıktığında alınan verim düşmektedir.
Toprak İsteği
Biberlerde iyi bir gelişme ve yüksek verim oldukça derin, geçirgen, su tutma kabiliyeti yerinde, besin ve organik maddece zengin bahçe toprağı denilen tınlı topraklardan en iyi onuç alınmaktadır. Erken verim almak için yapılan yetiştirmelerde takviye edilmiş kumlu topraklar ve özellikle kumlu-tınlı topraklar üzerinde durulmalıdır. Buna karşın geç olmakla beraber bol ürün almak istenirse kumlu-killi topraklar tercih edilmelidir. Biberler pH 6.0-6.5 toprak reaksiyonunda en iyi neticeyi vermektedir.

Ekim Nöbeti
Biber tarımı yapılan alanlarda son yıllarda görülen “phytophtotra capcici” mantarına karşı önlem olarak her yıl aynı alana biber dikilmelidir. Biber ekim nöbetine girebilecek bitkiler pamuk ve buğday ve buğdaygillerdir. En iyi ekim nöbeti; buğday+ikinci ürün+biber olarak belirlenmiştir.
Toprak Hazırlığı
Sonbaharda pullukla derin sürüm yapılır. İlkbaharda ise diskaro çekildikten sonra hafif bir tapan çekilir.

Ekim ve Dikim
Tohumlar, sıcak yastıklara ekilir ve yastıklar içerisinde çimlendirilir, fideler 3-4 yapraklı olduktan sonra tüplere şaşırtılır ve Nisan ayının sonlarına doğru fideler esas dikim yerlerine dikilir. Biberler genelde sıra arası 80 cm, sıra üzeri 30-50 cm olacak şekilde dikilir.

Dikim esnasında fideler çapa ile açılan yeterli büyüklükteki çukura olduğu gibi yerleştirilir ve çukurun boş kısımları toprakla doldurularak hafifçe bastırılır. Açılan bu çukurlar sedde üzerinde olmalıdır. Dikimden hemen sonra can suyu verilir.
Gübreleme
Biber yetiştirilecek toprağa toprak hazırlığı sırasında 3 ton/da yanmış ahır gübresi verilir. Dikimle birlikte fosforlu gübrenin tamamı, azotlu gübrenin yarısı uygulanır. Azotlu gübrenin diğer yarısı ise ilk sulamadan önce verilmelidir. Azotlu gübre 15 kg/da N, fosforlu gübre olarak 10 kg/da P2O5 saf olarak verilmelidir.
Sulama
Biber sulamasına dikimden 10-15 gün sonra başlanmalı, ilk meyve görülünceye kadar sulamalardan kaçınılmalıdır. İlk meyve görüldükten sonra birer haftalık aralıklarla sulamalara devam edilmeli ve Eylül ayı sonu Ekim ayı başında sulamalara son verilmelidir.
Biber yetiştiriciliğinde sulamaya çok dikkat edilmelidir. Sulama anında suyu karık sırtlarına ve kök boğazına yükseltmemek gerekir.
Bakım
Genellikle dikimden bir hafta sonra ot alma ve sıralar arasındaki toprağı gevşetmek amacıyla birinci çapa yapılmalı, Mayıs ayının ilk haftasından sonra tekrar boğaz doldurma ile birlikte ikinci çapa ve Haziran ayında da bir defa olmak üzere toplam üç çapa yapılmalıdır.

Hasat
Haziran sonu-Temmuz ayı başlarında hasata başlanıp, genelde Ekim ayı ortalarında hasat son bulur, toplam 9-15 defa hasat yapılır. Hasat işlemi genelde haftada bir yapılır.

Maliyet
Makine işgücü 1.61 sa/da, insan işgücü 178.37 sa/da olarak belirlenmiştir.


Hıyar Yetiştiriciliği


 Hıyar Kabakgiller familyasından olup bir senelik ve sarılıcı karakterde bir kültür sebzesidir. Toprak nemini çok sevdiğinden kökleri oldukça yüzeysel ve çoğunlukla ilk 20-25 cm derinlikte gelişir. Seralarda askıya alınarak yetiştirildiğinden daha iyi ışıklanmayı sağlamak için budama yapılır. Bu yüzden askıya alınarak yetiştirilen hıyar bitki boyu 2 m’yi bulmaktadır.
Hıyar ülkemizin çeşitli bölgelerinde seralarda da yetiştirilmektedir. Özellikle seralarda turfanda olarak yetiştirilen hıyar pazarda oldukça yüksek fiyat bulabilmektedir.

Bazı yerlerde yazlık, sera yetiştiriciliği olan yerlerde ise bütün yıl boyunca piyasada hıyar bulunmaktadır. Bu yüzden değerlendirme amaçlarına uygun çok sayıda hıyar çeşidi mevcuttur.
Hıyar çeşitleri öncellikle çekirdeklilik durumuna göre iki gruba ayrılır.

Çekirdeksiz çeşitler
Çekirdekli çeşitler
Diğer yandan yetiştirme yerleri ve değerlendirme şekillerine göre de gruplandırılırlar.
I- Sera Çeşitleri
Sofralık Çeşitler: Bittex, Standex, Orion, Melior, Green spott, Spot Resistent
Turşuluk Çeşitler: Hokus, Nimbus, Argus
II-Tarlada Yetiştirilen Çeşitler
Sofralık Çeşitler: Bu gruba Colorado, Cubit, Marketer, Submarine, Stays Green gibi Amerikan çeşitlerinin yanı sıra yurdumuzun değişik yörelerinde yetiştirilen bazı yerli çeşitler girer. Bunlar; Langa, Maltepe, Çengelköy, Dere ve Kilis hıyarıdır. Bunlardan Kilis hıyarı diğerlerine oranla daha küçük boylu, hoş kokulu ve oldukça erkencidir.
Turşuluk Çeşitler: Gherkin, Belair, Belmonte, Kornişon ve Rus hıyarı.

Hıyarın İklim İsteği
Ilık iklim sebzesi olan hıyar soğuklara karşı çok hassastır. Sıcaklık sıfırın altına düştüğünde hemen etkilenir. Hıyar tohumlarının ekildikleri yerde iyi bir çimlenme gösterebilmesi için toprak ısısının en az 11 ° C olması gerekir. Çimlenme için en elverişli toprak ısısı 11-18 ° C arasındadır. Sıcaklık yükseldikçe buna paralel olarak çimlenme hızı da artar. Yazın sıcak ve kurak devrelerde sulama yapılarak bitki su düzeni normal sınırlar içinde tutulmaz ise hem gelişimi yavaşlar hem de meyveler süratle acılaşır. Bu yüzden verimden en iyi şekilde faydalanabilmek için özellikle Bölgemizde ilkbaharda soğuk tehlikesi geçer geçmez ekimi yapılmalıdır. Aksi halde ekimde gecikilirse o oranda sıcak ve kurak döneme yakalanır ve iyi bir sonuç alınmaz.

Toprak İsteği
Hıyar bir çok toprak tiplerinde yetişebilmekle beraber derin su tutma kabiliyeti yüksek organik madde ve diğer bitki besin maddelerince zengin tınlı ve kumlu tınlı toprakları sever. Yüksek tuz seviyesine çok hassas olduğundan toprağın drenajı iyi ve eriyebilir tuz seviyesi düşük olmalıdır.

Yetişdirme Tekniği
Hıyar arzu edilen hasat zamanına ve çeşit karakterine göre açıkta veya seralarda yetiştirilebilir. Açıkta veya seralarda genel olarak üç ayrı usulle yetiştirilmektedir.
Tohumların yastık, kasa veya saksılara ekilerek burada yetiştirilen fidelerin daha sonra esas yerlerine dikilmesi suretiyle yetiştirme,
Tohumların doğrudan doğruya açıkta yerlerine ekilmesi suretiyle yetiştirme,
Seralarda askıya alınmak suretiyle yetiştirme.
Ekim Nöbeti
Hıyar köklerinin toprakta genellikle ilk 20-25 cm derinlikte gelişmesinden dolayı her yıl arka arkaya aynı yerde yetiştirilmesi toprağın bu derinliğini bitki besin maddelerince fakirleştirir ve toprağın yorulmasına neden olur. Buna fırsat vermemek için değişik kök sistemine sahip bitkilere münavebede yer vermek gereklidir. Derin toprak tabakalarından faydalanabilen kavun, karpuz ve Domates gibi sebzeler ile yine kökleri derinlere inebilen pamuk gibi bitkiler münavebede diğer ürün olarak yetiştirilebilirler.


Patlıcan Yetiştiriciliği




Patlıcan ılık iklimlerde senelik, tropik iklimlerde ufak bir ağaç şeklinde büyüyen çok senelik bir kültür bitkisidir.Ülkemizde çok tüketilen patlıcanın önemli bir yeri vardır. Yemeklik değeri yanında uzun yıllardan beri halk arasında ilaç olarak da kullanılmaktadır.Patlıcan çeşitli ekolojik şartlara bağlı olarak %0.2-46.8 oranında değişmek üzere ortalama % 6.75 oranında yabancı döllenme göstermektedir.
Topan 374: Meyve ağır, yuvarlak ve kaliteli bir çeşittir.
Adana T.: Yuvarlak meyvelidir.
Pala: Gövdesi koyu yeşil renkli ve meyve kısmı kahverengi morumsu renkte orta erkenci bir çeşittir. Bitkinin gövdesi 90-110 cm boyundadır. 26-28 cm uzunluğunda 6-8 cm kalınlığında olan meyveleri koyu mor renkte olup ortası hafif bombeli silindir vari ve uçları sivri şekildedir. Kabuğu ince eti beyaz ve yumuşaktır. İklim İsteği
Patlıcan sıcak iklim sebzesidir. Soğuklardan korkar yetiştirme devrelerinde sıcaklık –1,-2 ° C’ye düştüğünde hemen ölür. Ilık iklimlerde senelik kültür bitkisi olarak yetiştirildiğinden tohum ikliminden itibaren hasat devresi sonuna kadar ürün için normal olarak 15-35 ° C’lerde ortalama altı aylık bir süreye ihtiyaç gösterir. Bölgemizde yağmurlar yetersiz olduğundan bitkinin sulanması gerekmektedir. Toprak İsteği
Toprak hususunda oldukça seçici bir sebzedir. Killi topraklardan katiyen hoşlanmaz bu gibi ağır ve rutubetli topraklarda süratle kök görülür. Derin, yumuşak geçirgen, organik ve besin maddelerince tınlı topraklarda iyi gelişir ve bol ürün verir. Erkencilik düşünüldüğünde ahır gübresi veya yeşil gübreleme ile takviye edilmek şartı ile kumlu topraklar üzerinde de durulabilir.

Ekim Nöbeti
Sebzelerden sonra dikilmeli, patlıcan dikilen bir yere en az dört yıl patlıcan dikilmemelidir. Ayrıca baklagillerden sonra yetiştirilebilir. Bölgemizde patlıcanla en iyi ekim nöbetine girebilecek bitkiler pamuk ve buğdaygillerdir. En iyi ekim nöbeti, Buğday + 2.Ürün + Sebze (Patlıcan) uygundur.

Patlıcanda Toprak Hazırlığı
Ön bitkisi hasadından sonra tarla derin olarak sürülmeli, ilkbaharda otları öldürmek amacıyla uygun toprak tavında gobldisk ile ikileme yapılmalıdır. Karık pulluğu ile sıra arası mesafe 100 cm olacak şekilde karıklar açılarak fidelerin dikimine hazır hale getirilmelidir. Sonbaharda toprak işlenmemişse, ilkbaharda toprak mümkün olduğu kadar erken sürülmelidir. Tarlanın toprak kurtları ile bulaşık olduğu biliniyorsa tarla dikilmeden önce ticari gübre ile beraber gereken ilaç verilip tarla ile işlenir.

Patlıcan Ekimi ve Dikimi
Tohum sıcak yastıklara Şubat ayının ilk haftasında ekilir. Serpme veya sıravari olarak metrekareye 5-6 gr üzerinden ekilir. Sıravari ekim en iyi yoldur. Ekimden sonra tohumların üzeri 1 cm kadar kalınlıkta harçla örtülür ve hafifçe bastırılarak süzgeçli kovalarla tohumların bulunduğu kısma inecek kadar çimlenme suyu verilir.Tohumlar çimlenip 7-8 yapraklı olduktan sonra tohumlar Nisan ayının 2. haftasından itibaren 50 cm sıra üzeri 100 cm sıra arası ile esas yerine fideler aynı günde dikilmeye dikkat edilerek dikilir. Dikimden hemen sonra can suyu verilir.
Patlıcan Gübrelemesi
Patlıcanlar gübreyi çok sever. Patlıcan yetiştirilecek toprağın dikimden önce dekara 4-6 ton hesabı ile iyi vasıflı, yanmış ahır gübresi ve yardımcı olarak dekara fosforlu ve azotlu gübrenin yarısı dikim esnasında, azotlu gübrenin ikinci yarısı ise ilk sulamadan önce verilmelidir.Azotlu gübre olarak 21 kg/da N,Fosforlu gübre 10 kg/da P2O5 saf olarak verilmelidir.
Patlıcan Sulaması
Patlıcan yetiştiriciliğinde pratik bir kaide olarak ilk can suyundan sonra hava durumuna göre 15-20 gün müddetle su verilmez. Bundan sonra lüzum görülürse bolca su verilir. Çiçeklenme devresinde yersiz sulamadan kaçınılmalıdır. Bitkiler üzerinde ilk meyveler görülmeye başladıktan sonra bitkinin durumuna göre belli periyotlarla su vermek ve bilhassa hasat devresine girildikten sonra her toplanmanın ardından sulama ihmal edilmemelidir. Sulama karık usulü ile yapılmalıdır. Patlıcan yetişme devresinde 7-8 günde bir sulanması gerekir. Aksi taktirde gelişme yavaşlar mahsul azalır ve meyvelerde acılık başlar.
Patlıcan Bakımı
Patlıcanda bakım işleri: Çapa, sulama hastalık ve zararlılarına karşı gerekli tedbirleri almaktadır. Fideler esas yerlerinde gelişmeye başladığı andan itibaren takriben 2 hafta sonra 1. çapa yapılır birinci çapadan 2-3 hafta sonra 2. çapa yapılır. Yabancı otlar yok edilir. Kaymak tabakası kırılır. Toprağı havalandırmak ve rutubeti korumak maksadıyla sıra aralarında birkaç defa çapa yapmak faydalıdır.

Patlıcan Hasadı ,harmanı ve depolaması
Patlıcanlarda hasat piyasaya turfanda veya normal mahsul çalışma arzusuna göre meyveler muhtelif irilikte iken yapılır. İlk turfanda mahsul için meyveler henüz normal iriliğini almadan koparılırsa da esas hasat zamanı çeşidin hakiki meyve iriliğinin 1/3’nü aldığı zamandır. Hasat gecikirse meyveler kartlaşır renkleri açılır ve çekirdekleri sertleşerek yenme kabiliyetleri gittikçe kaybolur. Patlıcan bitkisinde ilk hasat alttaki meyvelerin koparılması ile başlar ve kademeli olarak yukarıya doğru devam eder. Hasata gelmiş meyveler sıcakla sapları ile birlikte kesilir. İrilik, düzgünlük ve renklerine göre sınıflara ayrılarak ambalaj kaplarına sıkıştırılmadan konur.
Patlıcanda Verim ve maliyet
Bir dekardan 4.000 kg verim alınmaktadır. Patlıcanda 171.30 sa/da insan işgücüne, 2.54 sa/da makine işgücüne gereksinim duyulmaktadır


Marul Yetiştiriciği
TOPRAK İSTEKLERİ
• Marul pek çok toprak tipinde yetişebildiği halde, en kaliteli ürün: organik maddesi fazla, nem tutma kapasitesi yüksek ve drenajı iyi, derin tınlı topraklardan alınır.

GÜBRELEME
• Çiftlik gübresi toprağın fiziksel yapısını düzeltmek için kullanılan değerli bir maddedir. Bu gübrenin tuz ihtiva etmemesine, yanmış olmasına dikkat edilmelidir. Dekara 2-5 ton kullanılabilir.
• Toprak PH'sı 6,5-7,5 arasında olabilir. Düşük PH'h topraklarda kireçleme yapılmalıdır. Zira bu tıp topraklarda kaliteli ürün alınamaz ve magnezyum noksanlığı görülür. Magnezyum eksikliğinin tipik belirtisi yaşlı yapraklarda sarı noktalardır. Azot noksanlığında ise büyüme yavaşlar, renk bozulur. Aşın azot gübrelemesi yapraklarda yanıklıklara ve hasattan sonra ürünün çabuk solmasına neden olur.
• Fosfor noksanlığı, demir ve kalsiyumca zengin topraklarda sıkça görülür. Sonuçta, başlar gevşek ve küçük kalır.
• Saf madde olarak: 8 Kg/da azot, 6 Kg/da fosfor ve 6 Kg/da potasyum tavsiyesi, toprak analizleriyle birlikte dikkate alınmalıdır.

TOHUM EKİMİ VE DİKİM
• Tohum ekim zamanı yetiştiricilik yapılmak istenen zamana göre ayarlanabilir. Geç sonbahar ve kış
yetiştiriciliği için tarlaya dikim yapılmak istenen zamandan yaklaşık 45 gün önce; yaz ekimlerinde ise 20 gün önce soğuk yastıklara tohum ekimi yapılmalıdır.
• Tohumların en iyi çimlenme sıcaklığı 15-18° C'dir. Düşük sıcaklıklarda homojen çıkış elde edilemezken; nötr çeşitlerin dışında, 25-30° C gibi yüksek sıcaklık derecelerinde hiç çimlenme elde edilemez.
• Dikim, fideler 4 yapraklı olunca, çeşidin büyüklüğüne bağlı olarak 30-40 cm sıra arası, 20-30 cm sıra üzen mesafe ile yapılır. Dikimden sonra mutlaka can suyu verilmelidir.

SULAMA
• Marul, büyüme periyodu boyunca aynı miktarda toprak nemini, yetiştiği ortamda bulmak ister.
• Tarlaya dikimden sonra eğer yağış mevsimi değilse, en geç 12 gün içersinde «ulama yapılmalıdır. Baş bağlama devresinin başından hasat sonuna kadar sulama aralıkları 8 günden daha uzun olmamalıdır.
• Çok sıcak havalarda sulama, mutlaka sabah erken saatlerde yapılmalıdır. Aksi halde fizyolojik hastalıklara yakalanma olasılığı artar.

HASAT
• Marul genelde elle hasat edilir. Hasat edilecek ürünü belirlemek tamamen deneyim işidir. Yetiştiricilik ürünün iklim isteklerine tamamen uygun şartlarda ve doğru ekim zamanında yapılıyorsa, çeşidin tipik özelliklerini sergilemesi beklenebilir. Bunlar: en, boy, göbek yapıp yapmadığı vs gibi özelliklerdir.
• Sıcak havalarda hasat edilen ürün çabuk solar, kalitesi düşük olur. Bu nedenle hasadın günün erken saatlerinde yapılması uygun olur.

ÇEŞİTLER
Marul, form zenginliği en fazla olan sebzelerden biridir. Mevcut marul çeşitlerini pratik açıdan dört ana gruba ayırmak olasıdır:
1. Buz salataları
2. Yağlık salatalar
3. Romen salataları
4. Yaprak salatalar
Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsünde tohum üretimi yapılan çeşitler ve özellikleri şunlardır:
YEDİKULE-44
• Romen salataları grubundandır.
• Hasat edilecek mevsime bağlı olarak, Ege Bölgesi şartlarında 15 Ağustos-15 Aralık arasında tohum ekimi yapılabilir.
• Fide devresinde, olgun devreye kıyasla, soğuğa daha dayanıklıdır.
• Yeşil, orta sert yapraklı, dik büyüme özeîliğindedir.
• Bağlanmadan göbek yapabilir.
• Menemen koşullarında ortalama baş ağırlığı 800 g'dır.
• Sıcağa fazla dayanıklı değildir.
• Dikim sezonuna bağlı olarak hasada gelme süresi yaklaşık olarak 100 gündür.
• Hasattan sonra solma hızı düşüktür.

YEDİKÜLE-5701
• Romen salataları grubundandır.
• Hasat edilecek mevsime bağlı olarak, Ege Bölgesi şartlarında 15 Ağustos -15 Aralık arasında tohum ekimi yapılabilir.
• Yapraklan uzun, sanmtırak yeşil, ince, narin ve gevrektir.
• Yaprak damarlan ince, yüzeyi kabarcıklı, kenarlan dalgalı ve hafif dişlidir.
• Menemen koşullarında ortalama baş ağırlığı 1000 g'dır.
• Dikim sezonuna bağlı olarak hasada gelme süresi yaklaşık olarak 100 gündür.
• Hasattan sonra solma hızı düşüktür.

ŞEMİKLER
• Kıvırcık göbekli salatalardandır.
• Kıvırcık, çok dalgalı, hafif sert yapraklan vardır.
• Yaprakların gövde ile bağlantısı kuvvetlidir, çok kolay kırılmaz.
• Sıkı başlıdır.
• Menemen koşullarında ortalama baş ağırlığı 500 g'dır.
• Sıcağa fazla duyarlı değildir.
• Hasada gelme süresi 85 gündür.
• Tam olgunlaşmadan da kıvırcık salata olarak hasat edilebilir.
Tarn olgunlukta hasat edilen başlarda solma hızı düşüktür.

Bakla Yetiştiriciliği




Bakla yetiştiriciliği için organik maddece zengin, killi-kumlu, killi-tınlı, pH' sı 6,5 - 7,3 olan; derin ve geçirgen topraklar bakla yetiştiriciliğinde idealdir. Bununla birlikte pek çok toprak yapısında da bakla yetiştiriciliği yapılmaktadır. Baklanın ortalama sıcaklık isteği, yetişme döneminde 18-27° C arasındadır. Çimlenme için en uygun sıcaklık 25° C'dir. Soğuğa dayanıklılığı: gelişme dönemine ve hava sıcaklığındaki düşüşe bağlı olarak değişmekle birlikte; gencide kar örtüsüz -5° C'ye kadar dayanabilmektedir. Bakla, yetişme süresi boyunca yeterli ve düzenli su ister. Ancak fazla yağışlı geçen yıllarda yetişme döneminde hastalık ve zarar lılarda artış görülebilir.
Ekim Zamanı
Ege Bölgesinde bakla için en uygun ekim zamanı, ekim - kasım aylandır. Geç ekimlerde hava sıcaklığının düşmesiyle birlikte çıkışta gecikme olmakta, bu da gelişmeyi olumsuz olarak etkilemektedir. Ayrıca bazı yörelerde geç ekimle birlikte kuş (karga) zararı da ortaya çıkmaktadır.

Toprak Hazırlığı


Bakla yetiştiriciliğinde istenen bitki sıklığının sağlanması ve normal bir gelişme için toprağın iyi hazırlanması gerekir. Bunun için toprak sürüldükten sonra diskaro ve tırmık geçirilmeli, sürgü ile bastınîmalıdır.

Gübreleme


Baklanın havanın serbest azotundan yararlanabilme özelliği nedeniyle, yüksek dozda bir azot uygulamasına gerek yoktur. Ancak gelişmeyi teşvik etmek ve nodul oluşumuna ka dar bitkinin azot ihtiyacını sağlamak için ekimde 2-3 kg/da saf azot verilmelidir. Fosfor uygulaması, topraktaki yarayışlı fosfor miktarına göre değişmekle birlikte; Ege Bölgesin de genellikle 4-6 kg/da saf fosfor yeterli olmaktadır. Fosfor eksikliği görülen topraklarda dekara verilecek fosfor miktarı 10 kg'a kadar çıkmaktadır.
Baklada Gübre uygulaması, 10-15 cm derinliğe diskaro veya pulluk altına olacak şekilde tamamı santrifüjlü gübre dağıtma makinasıyla yapılabilir.

Bakla Ekim Şekli
Ege Bölgesinde bakla ekimi genellikle serpme olarak yapılmakta olup; kullanılan tohum luk miktarı 10-20 kg/da'dır. Taban topraklarda en uygun ekim mesafesi 30x11 cm, kıraç topraklarda ise 45x7 cm'dir. Sıra arasını işleyebilen freze ve kazayağı gibi aletleri kulla nabilmek için 45 cm sıra arası uygundur. Buna bağlı olarak taban topraklar daki ekim mesafesi 45x9 cm olarak değiştirilmelidir. Atılacak tohumluk miktarı, bin tane ağırlığına göre değişmektedir. Bu miktar küçük tohumlarda daha az olurken, büyük toh umlarda daha fazla olmaktadır.
Bakla için geliştirilmiş özel bir mibzer henüz mevcut değildir. Ancak mevcut mibzerlerin bakla ekimine ayarlanabüirliği üzerinde durulmalıdır. Küçük alanlarda ise kazayağı gibi aletlerle çizi açılarak ekim elle yapılabilir. Ekim derinliği 7-10 cm arasında olmalıdır.
Baklanın BakımıGenelde elle ve çapa ile yapılmakta ; sıraya ekimde sıra arası işleyen kazayağı veya freze gibi aletler ara işlemede kullanılmaktadır. Kimyasal ot mücadelesinde, toprak hazırlığı sı rasında Trifluralin bileşimli ilaçlar; çıkış öncesinde ise Terbutrin bileşimli ilaçlar uygulana bilir.Aynca buğdaygil türü otlar için çıkış sonrası Fluazifob-butil bileşimli ilaçlar da kulla nılabilmektedir.
Bakla genelde kışlık ekildiğinden sulamaya gerek yoktur. İlkbaharın kurak gittiği yıllarda ise özellikle bakla döneminde zamanında ve yeterli sulama verim kaybını önlemektedir.

Hasat

Baklada olgunlaşma süresi ekim zamanı ve çeşitlere bağlı olarak 180-200 gün arasında değişmektedir. İri taneli çeşitlerde hasat tam olarak mekanize edilmemiştir. Alt baklalann kuruduğu, üst baklalara kurumaya yüz tuttuğu, yaprakların tamamen döküldüğü, sapın henüz yeşil olduğu dönemde çayır biçme makınası veya orakla yapılmaktadır. Bu dönem Ege Bölgesinde genellikle mayıs sonu - haziran başı olmaktadır. Küçük alanlarda ise hasat çoğunlukla elle sokum şeklinde yapılmaktadır. Bunun için baklalann tamamen kurumuş olması gerekmektedir. Biçilen bitkiler bir süre olduğu yerde bekletilerek tamamen kurumalan sağlandıktan sonra harmanlanır. Harman makinesinin olmaması halinde, harmanlama dövenle yapılarak rüzgarda savrulur.

Mısır Yetiştiriciliği



Mısır güneş enerjisini en iyi şekilde kullanan ve birim alandan en fazla kuru madde üreten tahıldır. Ülkemizde tahıllar grubu içerisinde buğday ve arpadan sonra en geniş ekim alanı ve üretime sahip olan mısır Türkiye tarımında önemli bir yere sahiptir. Üretilen mısır insan gıdası, hayvan yemi ve endüstride çok sayıda üretimin ham maddesini oluşturmaktadır. Toprak istekleri: Mısır her ne kadar tarıma elverişli her türlü toprakta yetişirse de, verimli, drenajı iyi, derin ve su tutma kapasitesi yüksek olan topraklarda daha iyi yetişir.

Toprak hazırlığı: Mısır ılık, yeteri kadar tavlı, iyi havalandırılmış, tane ile temas edecek kadar ufalanmış topraklarda kolay çimlenir. Bu şartlan sağlamak için toprağın en az 15-20 cm derinlikte işlenmesi gerekir. Ana ürün tarımında; bir önceki bitki artıklarının toprağa gömülüp, çürümesi ve kış yağışlarının daha iyi depolanması için sonbaharda ilk sürümün yapılması iyi olur. Sonbahar veya ilkbaharda 15-20 cm derinlikte sürülen toprak daha sonra diskaro-tırmık veya kazayağı-tırmık kombinasyonuyla işlenip toprak iyice ufalanır. Toprak tavının kaçmaması için sürgü çekmek yararlı olur. İkinci ürün tarımında; yetişme sezonunun daha kısa, havanın sıcak, nisbi nemin düşük olması gibi nedenlerden toprak hazırlığının çok kısa bir süre içinde tamamlaması ve tarla tavının kaçırılmadan ekimin tamamlanması gerekir.
 Ekim: Ana ürün mısır tarımında toprak sıcaklığı en az 10°C olduğunda ekim yapılabilir. En ideal ekim zamanı toprak sıcaklığının 13-15°C olduğu zamandır Ege Bölgesinde bu dönem uzun yıllar iklim ortalamalarına göre nisan ayının ilk yarısıdır. İkinci ürün ise buğday hasadından sonra yani, haziran ayının son yarısında ekilmelidir. Mısırda ekim derinliği; toprak tipi, topraktaki nem ve toprak sıcaklığına bağlıdır. Normal ekimlerde 5 cm derinliğe ekilmelidir. Bitki sıklığı: Bitki sıklığını toprak yapısı, ekim zamanı, çeşit ve gübreleme gibi faktörler etkiler. Bitki sıklığı, çeşide göre sıra üzeri 18-25 cm, sıra arası 70 cm olacak
şekilde değişir. Hibrit çeşitlerin bitki sıklığına olan tepkileri birbirinden farklıdır. Bu nedenle tohum temin edilen kurum veya sektör tarafından önerilen bitki sıklığına uyulması gerekir. Dekara atılacak tohumluk miktarı hesaplanırken, çimlenme oranı, zararlı, hastalık, derine düşme, alet-ekipman kayıpları dikkate alınarak normal bitki sıklığı %10-15 artırılarak tohumluk miktarı hesaplanmalıdır. Serpme ekimlerde ve ikinci ürün anıza ekimlerde yine, %10-15 daha fazla tohum atılmalıdır.

Bakım: Bitki 10-15 cm boylandığında seyreltme yapılır. Seyreltmede amaç ekimde çeşitli riskler göz önüne alınarak fazla tohum atıldığından normal bitki sıklığını sağlamaktır. Seyreltme ile birlikte ilk çapa yapılır. İkinci çapa, bitki 40-50 cm boya ulaştığında boğaz doldurma ve azotlu gübre verme döneminde yapılır.
Gübreleme: Mısır verimli topraklarda daha iyi yetiştiği için toprak iyi ve dengeli bir şekilde gübrelenmelidir. Dekara 20-25 kg saf azot, 8-10 kg saf fosfor verilmelidir. Azotlu gübrenin yarısı ekimle beraber, diğer yansı ise bitkiler 40 cm boylandığında gübreli çapa makinesi ile verilmelidir. Sulama: İyi bir verim için değişen toprak yapısına göre 3-4 defa sulama yapılması gerekir. Birinci sulama, üst gübrelemenin akabinde yapılması gerekir. Mısırın suya en hassas olduğu dönem tepe püskülü çıkarmadan bir hafta öncesi ile çiçeklenme dönemi ve süt olum dönemidir.

Zararlılar: Bozkurt fide döneminde, mısır sap ve koçan kurtlan ve afıtler bütün gelişme döneminde zararlı olmaktadır. Mısır maymuncuğu ise özellikle ana üründe fide devrelerinde zarar yapabilirler. İlaçlı mücadele için en yakın il/ilçe tanm müdürlüklerine başvurunuz. Mısır kurdu ve koçan kurdu ile mücadelede, kültürel önlem olarak hasat sonrası sap artıkları çok ince parçalanarak toprağa gömülmelidir.

Hasat ve harman: Hasat koçan kavuzunun kuruyup mısır tanesinin sertleşip, normal rengini aldığı, tanenin sömeğe bağlandığı yerde siyah leke oluştuğu zaman yapılmalıdır. Mısır koçanları normal gelişmesini tamamladığında tane nemi %35'tir. Mısır hasat ve harmanında kullanılmak üzere mısır hasat tablalı biçerdöver, mısır hasadı için ayarlanmış tahıl biçerdöveri ve koçan toplayıcı mısır hasat makinaları mevcuttur. Makinalı hasatta mısır %20 nemli iken hasat kaybı azdır. En iyi sonuç mısır nemi %22-26 iken elde edilmektedir. Makinah hasadın mümkün olmadığı durumlarda, koçan kabukları elle soyulup koçanlar toplanır, tane nemi %13-15'e düşünceye kadar serende veya açıkta kurutulduktan sonra mısır taneleme makinaları ile tanelenir.
 Kurutma: Uzun süreli depolama için tane mısır ürününde rutubet oranı %13'e düşürülmelidir. Ürün rutubetli bir şekilde depolanacak olursa, tanenin normal solunumundan dolay; silonun ortasında sıcaklık oluşacaktır Bu da havanın rutubetini artırarak küf mantarlarının gelişmesine neden olacaktır. Hasat sonrası kurutma; koçanların serende kurutulması, suni kurutucularda tanenin kurutulması veya düz bir zeminde güneş altında koçan veya tanenin kurutulması şeklinde olabilir.

Serende kurutma: mısırda koçanlı muhafaza, tane muhafazasından daha kolay olduğundan serende kurutma ve muhafaza suni kurutucular kadar önemli bir yöntemdir. Serenler kafes tel-ağaç karışımı' veya tahta olabilirler. Ayrıca sabit veya seyyar olabilirler. Seren; eni 1-1,5 m, yüksekliği 1,5-3 m, boyu ise ürün miktarına göre istenilen uzunlukta olabilir, l m3 serende ortalama 500 kg koçanlı mısır kurutulup, muhafaza edilebilir. Serende muhafaza için koçan kavuzlarının ve püsküllerinin alınması gerekir. Serende koçanlı muhafazada maksimum nem sınırı %30'dur.
Münavebe: Mısır her türlü' bitki ile münavebeye girer. Münavebe için mükemmel bir bitkidir. Kendisinden sonra ekilen bitkinin verimi genellikle münavebeye giren diğer tahıllara göre daha yüksektir.

MISIR YETİŞTİRİCİLERİNE UYARILAR
• Erken ekim yapmak, iyi ve uygun tohumluk seçmek, çeşide uygun bitki sıklığında yetiştirmek yüksek verim elde etmenin temel şartıdır.
• İkinci ürün ekilişlerinde doğrudan anıza ekim yapan ,,. mibzerlerin kullanılmasıyla zaman kazanılır.;
• Mısır toprakta su göllenmelerine karşı hassas olup, iyi drenajlı, havadar ve orta bünyeli toprakları tercih eder.
• Bitki sıklığının artması tepe püskülü ve koçan püskülü çıkışını engeller. Bu durum tane oranının azalmasına, olgunlaşmanın gecikmesine yol açar.
• Tepe püskülü ve tozlanma döneminde meydana gelecek su açığı, koçanda tane sayısının azalmasına yol açarak büyük ölçüde verim azalışına neden olur.
• Sabahın erken saatlerinde mısır yapraklarında rulo halinde kıvrılma görüldüğünde mısırın hemen sulanması gerekir.
• Döllenme sonrası veya süt olumda koçan üstü aksamının kesilmesi verimde sırasıyla %33 ve %27 azalmaya neden olur.


Patates Yetiştiriciliği




Tohumluk seçimi

Patateste tohumluk olarak kullandığımız kısım yumrulardır. Tohumluk yumrular, 6 cm çapında ve ortalama 50 gram ağırlığında olmalıdır. Tohumluğun çeşidi, üretim amacına göre seçilmelidir. Sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır. Tohumluk yumruların, dikim esnasında gözleri uyanmış olmalı ve üzerinde yaklaşık 1 cm boyunda yeşil filizleri bulunmalıdır. Ekim nöbeti
Arka arkaya dikildiği zaman hastalıklar çoğalır, verimi düşer. Toprağa azot ve humus sağlayan baklagiller ve hububat, özellikle kışlık hububat ekim nöbeti için uygundur. Tarla hazırlığı
Toprağın yapısına ve patatesten önce yetiştirilen bitkiye göre değişir. Süratli bir çıkış, kuvvetli kök gelişimi, yumruların gelişmesi için iyi bir toprak hazırlığı gerekir.

Ağır (killi) topraklarda, sonbaharda 20-25 cm. derinlikte sürüm yapılır. İlkbaharda diskaro ve tırmık geçirilir.
Hafif (kumlu) topraklarda ilkbaharda toprağı fazla gevşetmeyecek şekilde daha yüzlek sürüm yapılır.Sadece tırmık çekmekle tohum yatağı hazırlanır.

Dikim
Patates, ilkbaharda toprak ısısı 8-10 oC yi bulduğu ve geç donların sona erdiği zaman dikilir.
Dikimde sıra arası 70-75 cm, sıra üzeri 20 –40 cm dir. Dikim derinliği; yüzlek dikimde 2cm, derin dikimde 5 cm dir. Yüzlek dikimlerin üzerine en az 15 cm, derin dikilenlerin üzerine ise 10 cm toprak konularak sırt yapılmalıdır. Sırt yapılma zamanı;

- Dikimden hemen sonra düşük sıcaklık veya toprakta kaymak bağlama durumlarında, çıkış tamamlandığında sırt yapılır.
- Dikim sonrasında yüksek sıcaklık ve kuraklık bekleniyorsa, sırt dikimden hemen sonra yapılır. Dikim el ile ya da makine ile yapılır. Önerilebilcek en uygun dikim yöntemi;
- Tohumluk yumruların karık pulluğu ile açılan karık diplerine yerleştirilmesi,
- Aynı karık pulluğunun sırtlarından geçirilerek karıkların kapatılmasıdır.
Çıkış sonrası bitkiler uygun büyüklüğe ulaştığında aynı karık pulluğu ile boğaz doldurma ve yabancı ot kontrolü de yapılabilir.
Sulu şartlarda ortalama dekara 200-250 kg, kuru şartlarda 150 kg tohumluk yeterlidir.

Bakım işleri
Patates, fazla bakım isteyen bir bitkidir. Çıkıştan önce düzeltilmiş (dişleri yatırılmış) tırmık çekmek faydalıdır. Hem toprak kaymak tabakası bağladıysa kırılmış, hem de yeni çıkmaya başlayan yabancı otlar öldürülmüş olur.
Patates, 3-4 yapraklı olunca yüzlek ve dikkatli bir şekilde ilk çapa yapılır. Bu çapa ile toprak kabartılır, yabancı otlar öldürülür ve nemin korunması sağlanır. Bundan sonra 20’şer gün arayla (gerekirse 3-4 defa) her çapa ile birlikte boğaz doldurma işlemi yapılır.
Gübreleme
Patates çiftlik gübresinden çok hoşlanır. Dekara 1.5-2 ton, eğer toprak çok fakir ise 2.5-3 ton çiftlik gübresi verilirse verim çok artar. Bu miktarlardan fazlası nişasta miktarı ve lezzeti olumsuz etkiler.Üreticilerin topraklarını tahlil ettirmeleri, bunun neticesine göre gübre kullanmaları en iyi yoldur. Eğer toprak tahlili yapılmamışsa saf madde olarak dekara sulu şartlarda 14-16 kg azot, 8-10 kg fosfor, 8-10 kg potasyum verilebilir.
Fosforlu ve potasyumlu gübrenin tamamı ile azotlu gübrenin yarısı Amonyum Sülfat veya Üre olarak dikim için açılan çizilere el ile yeknesak olarak uygulanmalı ve gübrelerin karışımı sağlandıktan sonra dikim yapılıp, sıralar toprakla kapatılmalıdır. Ekim kombine patates mibzeri ile yapılacaksa fosforlu ve potasyumlu gübrelerin tamamı ile azotlu gübrenin yarısı tohumla beraber banda verilmelidir. Azotlu gübrenin ikinci yarısı boğaz doldurma ve ilk sulamadan önce verilmelidir.

Patates Sulaması
Patates bitkilerinde su ihtiyacı alt yapraklardaki solma ve sararmayla kendini belli eder. Topraktaki nem dikkate alınarak ilk sulama, yumrular fındık büyüklüğüne geldiğinde yapılmalıdır. Hafif topraklarda 15-18, ağır topraklarda 22-25 gün arayla yetiştirme süresince 2-4 sulama yapılır. Hasat ile son sulama arasında 1 haftalık bir zaman bırakılır.

En yaygın sulama yöntemi, karık ile sulamadır. İki karık arası mesafe kumlu topraklarda 60-65cm, ağır topraklarda 70-80 cm dir.
Patatesin en fazla suya ihtiyaç duyduğu devre, çiçeklenmeden 20 gün önce başlayan ve yumru yapmaya başladığı zamana kadar geçen devredir.
Sulama yeterli ve düzenli yapılmadığı taktirde, başta verim kaybı olmak üzere, memeli ve çatlak yumrular, yumru içinde kararmalar ve boşluklar ortaya çıkar.

Patates Hasadı

Patateste hasat zamanının geldiği yaprak ve sapların sararıp kuruduğu, yumruların normal büyüklüğünü alarak bitkiden kolayca ayrıldığı ve kabuğun kalınlaşıp sertleştiğinden anlaşılır. Kabuk tırnakla kolayca soyulmaz. Yumrunun kesiti ıslak değil, koyu bir görünümdedir.
Patatesin hasadında çok dikkatli olmak gerekir. Yumrular kesilip zedelenmemeli, toprakta yumru bırakılmamalıdır. Söküm sırasında toprak yaş olmamalı, tavında bulunmalıdır.
Patates hasadı değişik şekilde yapılır:
- Bel, çatal bel ya da çapa ile patatesler sökülüp el ile toplanır.
- Pullukla sökülüp el ile bitkiden ayrılarak toplanır.
- Tek veya çift sırayı söküp bitkiden ayıran makineler ile de hasat yapılır.
Hasattan sonra yumrular ıslak ise gölgede kurutulur. Hasta, çürük, berelenmiş ve kabuğu soyulmuş olanları ayıklanır. Sonra iri, orta ve küçük boy olmak üzere sınıflandırılarak file çuvallara doldurulur.

Patatesin Depolaması
Patates fazla miktarda su ihtiva eden bir ürün olduğundan iyi bir şekilde depolanmazsa çok zarara uğrar. Yumrular çürür, pörsür, filiz verir ve değerini kaybeder.

Yumrular en iyi şekilde; olgun, zedelenmemiş ve temiz olarak 3-40C sıcaklık, %85-90 nisbi nemde ve solunum sonucu meydana gelen karbondioksit, su ve ısıyı uzaklaştırıp oksijen sağlamak için havalandırma tertibatı iyi olan özel koruma depolarında saklanabilir. Depolamada yığın yüksekliği, yemeklik patateslerde 3-4 metre olabilir. Tohumluk patateslerde ise en fazla 1 metre olmalıdır.

Soğan Yetiştiriciliği

Soğan; içerdiği vitaminler yanında mineral maddeler ve diğer besleyici maddelerle zenginliği, özellikle bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği soğanın tüketimini her geçen gün arttırmakta buda üetime yansımaktadır.

Soğanın İklim İsteği

Soğan; iklim isteği yönünden seçicidir. Gün uzunluğu ve sıcaklık, soğan yetiştirmeyi sınırlayan iki önemli unsurdur. Bitkinin erken gelişme devresinde serin havaya ihtiyaç vardır. Fakat baş bağlama ve başın büyümesi için sıcaklığın fazla olması gerekir. Erken gelişme devresinde ortalama sıcaklık 13 ºC olmalıdır. Baş bağlamaya başladığı zaman sıcaklığı 21ºC ve başın olgunlaşması için de 24-27 ºC olması gerekir. Erken çeşitlerde gün uzunluğu 10-12 saat olunca baş b ağlama başlar. Çeşitlerin 13-15 saat gün uzunluğuna ihtiyaçları vardır. Erkenci çeşitler soğuk bölgelerde iyi ürün vermez.
Toprak İsteği
Soğan, besin değerli yeterli, hafif bünyeli topraklarda başlayarak tınlı ve nihayet pek ağır olmamak şartı ile hafif killi topraklarda da yetiştirilebilir. Soğan tarımın a en uygun topraklar; gevşe yapıda, yeterli miktarda su tutabilen, kök sisteminin yayıldığı sahalar serin, humuslu ve kolayca işlenebilen verimli topraklardır. Soğan, toprak PH'sına karşı çok hassastır. En uygun toprak PH'ı 6.0- 6.5 arasında olmalıdır.

                                               Yetiştirme Tekniği

                                     
 Ekim Nöbeti
Soğan yetiştirilecek arazide eğer önceden baklagillerden birinin tarımı yapılmışsa, arazide soğandan gayet iyi sonuç alınır.
Soğanın aynı yere arka arkaya kesinlikle ekilmemesi ve ancak en az üç yılda bir aynı yere soğan ekilmesi tavsiye edilebilir.

Çeşit
Çeşit ayrımında önemli rol oynayan şekil faktörü bakımından dünya pazarlarında en fazla arananlar yuvarlak ve yuvarlağa yakın şekilli olanlardır. Tohumluk, yetiştirme tekniği ve bakım şartları elverişli olduğu taktirde çeşitlerin soğan iriliğine göre dekardan 750-3000kg arasında ürün alınabilir.


Toprak Hazırlığı
Ekimden veya dikimden bir ay önce toprak durumuna göre 1-2 defa pullukla ve tam tavında iken sürülmelidir. Keseklerin ufalanması ve toprak yüzünde bulunan çeşitli bitki artıklarının temizlenmesi amacıyla tırmıklama yapılır ve böylece arazi tesviyesi de yapılmış olur. Soğan yumru bitki olduğundan ve toprak altında geliştiğinden toprağı bastıran ve sıkıştıran merdane, freze gibi aletlerle arazi sürülmemeli, arazi gevşek ve süngerimsi bir hale getirilerek ekim ve dikime hazır hale getirilmelidir.


Ekim

Soğan elde etmek için genellikle iki ekim veya dikim yöntemi uygulanır.
a) Tohumun doğrudan doğruya tarlaya ekilmek suretiyle başsoğan yetiştirilmesi,
Tohumdan başsoğan elde etmek için 30'ar cm ara ile açılan çizgilere soğan tohumları mibzerle ekilir. Seyreltme yapılacağı düşünülerek bolca tohum atılır. Tohumlar çimlenip fideler toprak yüzünde yetişmeye başladığı ilk 15 gün içinde yabancı otları temizlemek ve toprağı kabartmak amacı ile birinci çapa, bundan 3-4 hafta sonra da ikinci çapa yapılır ve ikinci çapa ile birlikte sıra üzerinde bitkiler arasında çeşidin iriliğine göre 6-10 cm mesafe bırakılacak şekilde seyreltme yapılır. Dekara ortalama olarak 2 kg tohum atılmalıdır. Tohum ekim zamanı, çeşidin erkencilik yeteneğine ve bölgenin ekolojik şartlarına göre tesbit edilir. Bununla birlikte genellikle tohumlar şubat ve mart aylarında ekilmekte ve mevcut şartlara göre temmuz ve eylül ayları arasında hasat olgunluğuna varmaktadır.
b) Önce tohumlardan arpacık denilen küçük soğanların elde edilerek bunların tarlaya dikilmesi suretiyle başsoğan yetiştirilmesi.
Arpacık soğanı yetiştirmek için genellikle 1.20-1.5 m. genişliğinde ve 3-5 m. uzunluğunda, zeminden 15-20 cm yükseklikte, tahta adı verilen geniş masuralar hazırlanır. Tohumlar metrekareye 5 gram hesabı ile tahtalar üzerine sıravari veya serpme suretiyle ekilir. Ekim,iklim ve toprak şartları ve yılın gidişine göre Şubat-Nisan ayları arasında yapılır. Ekimden sonra tohumların üzerine ya ince bir tabaka halinde "harç" örtülür veya bir tırmık vasıtasıyla tohumlar toprak içerisine aktarılarak hafifçe bastırılır. Sonra süzgeçli kovalarla yeteri kadar sulanır. Tohumlar 10-15 gün içerisinde çimlenerek toprak yüzeyine çıkarlar.Uygun koşullarda, ekimden 5-6 ay sonra arpacıklar olgunlaşır.  



  Soğanda Gübreleme

 Soğan yetiştirilecek arazi humus ve organik maddece fakir ise ; dekara 3-4 ton arasında bir önceki sonbahara veya ilkbahar başlarında uygulanmalıdır. Ayrıca siltli, tınlı ve killi tınlı topraklarda önce ahır gübresi vermek şartıyla tamamlayıcı gübre olarak da dekara saf olarak 6-7 kg azot ile 6-7 kg fosfor verilmelidir. Ahır gübresi verilmediği durumlarda bu miktarlar azot ve fosfor için 9-10 kg olmalıdır.

 



 Soğan Sulaması

Soğanlar yüzeysel köklü bir bitkidir. Köklerin çoğu toprağın 40-50 cm derinliğinde bulunur. Soğanlar devamlı rutubetli bir toprakta yetiştiriliyorsa, bu gibi durumlarda fazla sulama zararlı olur.
Ayrıca uzun süre dayanıklılıklarını korumaları zorlaşır. Soğan en çok, baş bağlamadan olgunlaşmaya kadar geçen sürede suya ihtiyaç duyar. Bu kritik devrede soğanlar, tam olgunluğa varıncaya kadar haftada bir kez sulanmalıdır. İki sulama arasındaki süre; toprak bünye ve iklim şartlarına bağlı olarak az çok hafif değişiklikler gösterebilir. Olgunluk devresinde sulama kesilir ve mümkün olduğunca . toprağın çabuk kuruması sağlanmalıdır. Soğanlar masura sisteminde yetiştiriliyorsa karık usulü, eğer düzde yetiştirme yapılıyorsa o taktirde yağmurlama usulü sulama yapılır.

   Soğan Bakım

Toprak tavında iken dikilmiş arpacıklar bir hafta içinde sürmeye başlayarak toprak yüzüne çıkarlar. Dikimden itibaren 1.5-2 ay sonra toprak üstü kısımları 10-15 cm boylanınca ot alma ve toprağı kabartma amacı ile birinci çapa yapılır. Bu arada özellikle tohum ile yetiştirmede; sıra üzerine tohumlar başlarının rahatlıkla gelişebileceği uygun mesafelerden, daha sık ekilmişse, fideler arasında çeşidin iriliğine göre 8-10 cm kadar mesafe bırakılacak şekilde seyreltme yapılmalıdır. Bitkilerin gelişme durumuna göre, birinci çapadan 2-4 hafta sonra da ikinci çapa yapılmalıdır.

Hasat ve Depolaması


Ülkemizde soğan hasadı genellikle başları teker teker elle tutulup çekmek suretiyle veya zedelemeden çapa ile yapılmalıdır. El, çapa veya hasat makinaları ile olsun topraktan çıkarılan soğanlar,havanın yağışsız olması koşuluyla başların istenilen kıvamda kurumasını sağlamak amacıyla 4-5 gün süreyle tarlada serili olarak bırakmak gerekir.
Daha sonra daneler halinde saklanacak veya piyasaya çıkarılacak soğanlar için keskin bir çakı ile saplar kesilir. Saplar baştan 1-2 cm kadar uzaklıktan kesilmelidir. Sonra soğanlar çuvallara doldurulur ve muhafaza edilecek olanlar ambara nakledilir.
Hemen piyasaya çıkarılacak çeşitlerden ziyade uzunca süre muhafaza edilecek kışlık soğanların muhafazasında sıcaklık, nisbi rutubet ve havalandırma faktörlerinin uygun nisbetlerde bulunması gerekir. Ayrıca yığın halinde yapılacak muhafazalarda pek yüksek yığınlar halinde bırakılmaması gerekir. Yapılan denemelere göre en fazla 1 metre kadar yükseklikte yapılacak yığınlarda, ara sıra tahta küreklerle başları zedelenmeden aktarma yapmak suretiyle soğanlar uzun süre rahatlıkla korunabilmektedir. Soğan muhafazasında ikinci bir sistemde bir kısım yabancı ülkelerle ülkemizde tatbik edilen dizi veya saç örgüsü sistemidir. Bu sistem de hasattan sonra soğanların sapları kesilmeden başlar saç örgüsü şeklinde birbirine saldırılarak muntazam diziler yapılır.Arpacıkların hasada geldikleri, yapraklarının sararmasından kolayca anlaşılır. Bu hale gelmişi arpacıklar uçları küt çepin veya bahçıvanlar arasında tırtıl denilen kısa saplı özel çapalarla topraktan çıkarılır. Topraktan çıkarılan arpacıklar havanın yağışsız olması koşulu ile 2-3 gün süre ile güneşlenmek üzere toprak yüzünde serili olarak bırakılır. Bundan sonra başa fazla yakın olmamak koşuluyla yaklaşık 1-2 cm üzerinde sapları kesilerek çuval veya torbalara konur ve ambarlarda dikim zamanına kadar muhafaza edilir. Çeşit, toprak ve bakım şartlarının uygunluğu oranında dekardan 500-1500 kg arasında arpacık elde edilir. Başsoğan elde etmede kullanılan arpacıklar erkek ve dişi olarak iki guruba ayrılır. Erkek arpacıklar genellikle taze yeşil soğan üretiminde kullanılır. Yuvarlakça şekilli olanlar ise büyük bir çoğunlukla dişi arpacık olarak kabul edilir. Dişi arpacıklar başsoğan yetiştirilmesinde kullanılır.
Toprak analizi ve ekim nöbeti planına göre uygun olarak gübrelenmiş ve birkaç defa sürüldükten sonra tesviye edilerek hazırlanmış yerlere arpacıklar aşağıdaki şu usulle dikilir.
Toprak üzerinde çift sıralı dikim için 30-40 cm genişliğinde ve zeminden 10-15 cm yükseklikte masuralar hazırlanır. Arpacıklar masuraların boyun noktalarına sıra üzeri 10 cm mesafeden dikilir.
Zeminden 10-15 cm yükseklikte 1.20 m genişlik ve 10-15 m uzunluğunda hazırlanan ve tahta denilen genişlik masuralar üzerinde 25-30 cm ara ile 3-4 cm derinlikte açılan çizilere sıra üzerinde 10 cm mesafe ile dikilir.
Eğer arazi yağmurlama sulama sistemiyle sulanacaksa, masura veya tahta için masraf ve emeğe girişmeden tesviye edilmiş toprak üzerine 30-40 cm ara ile açılan 3-4 cm derinlikteki çiziler üzerinde 10 cm ara ile elle veya özel mibzerler ile arpacıklar dikilir.
Her üç dikim tarzında sonra ekilen arpacıkların iriliği ve bitkiler arasında bırakılacak aralık ve mesafeler dikkate alınarak dekara 30-40 kg arasında arpacık hesap edilir. Normalden iri arpacıkların kullanılması durumunda ise bu miktar dekara 45-60 kg'a kadar çıkmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder